Lüksemburg’un Etkileyici Başkenti: Tarih, Doğa ve Modernlik Arasında Bir Gezinti

1 Eyl, 2024

Almanya, Fransa ve Belçika arasında kalmış küçük bir ülke

Biz aynı isme sahip başkente gittik. Alzette ve Petruss Nehirleri üzerine kurulu şehir surlarla çevrili. 1000 yıl önce işgalden korunmak amacıyla şehri çevreleyen surlar hâlâ duruyor. Şehir benim gördüğüm en düzenli şehirlerden birisi. Özellikle eski şehirde bulunan yapılar, parklar, bahçelerin uyumu ve düzeni sanki çetvelle çizilmiş gibi. Başka hiçbir şehirde eski kalelerin modern ve çağdaş mimariyle bu denli ahenk içinde buluştuğunu göremezsiniz. Köklerine bağlı kalmış modern bir şehir diyebiliriz.

Küçük olmasına rağmen yemyeşil vadileri ve dolambaçlı nehirleri ile gözünüze ve ruhunuza hitap edecek. Avrupa’da önemli bir yere sahip burası. Hem kurucu ülkelerden birisi hem de Avrupa Mahkemesi, Avrupa Adalet Divanı ve Avrupa Yatırım Bankası burada bulunmaktadır. Şehri simgeleyen Surlarda askeri mimarisini görebilirsiniz. Şehir kurulduğu günden itibaren birçok kez el değiştirmiştir. Bu yüzden de surlarda İtalyan, İspanyol, Belçika, Fransız, Avusturya, Hollanda ve Prusya mühendislerinin izlerini görebilirsiniz. Bu güzellikleri görebilmek için arabayla günübirlik bir gezi düzenledik…

aylak-adam-seyahat-blog-lüksemburg-şehir-kuşbakışı-binalar-yeşil-ağaçlar-dağlar

Lüksemburg’da görülecek yerler

 

Adolphe köprüsü

Yeni köprü olarak da bilinen yapı 1899-1903 yılları arasında Grandük Adolph tarafından Fransız mühendis Paul Séjourné’nin çizimine göre yapılmıştır. Yapıldığı yılda dünyanın en büyük taş kemer köprüsüydü. Petruss Nehri üzerinde bulunan köprü 153 m yükseklik ve 17 m genişliğe sahiptir. Güzel bir manzaraya sahip olduğu için turistlerin mutlaka uğradığı bir yerdir.

aylak-adam-seyahat-blog-luxembourg-iki-insan-dağlar-yeşil-ağaçlar-köprü

 

 Bock Casemates

Şehri korumak için 18. YY’da inşa edilen bir nevi yer altı labirenti diyebiliriz. Kayalıklar içine oyulan tünellerle şehir düşmanlardan korunmuş. 40 km uzunluğunda olan tünel 40 m de derine inebiliyor. Yeraltında bulunan geçişler merdivenlerle kat kat inşa edilmiş. Lüksemburg’un yer altında bir dünya daha var diyebiliriz aslında. İçi geniş ve düzenli inşa edilmiş, 2. Dünya Savaşı sırasında burada 35.000 insan saklanmıştır. Şu an Tünelin 23 km’si kullanılır halde. Girişte tanıtıcı bir video ve çıkışta da bir müze bulunuyor.

aylak-adam- seyahat blogu- lüksemburg- kova-kazamatları

 

 Palais Grand Ducal (Büyük Dük Sarayı)

Grandük ailesinin ikamet yeri bu saray. 19. YY’da ihtiyaç duyulduğu için Saraya çevrilmştir bu bina. Daha önce Belediye Sarayı olarak kullanılıyordu. Belediye binası olarak yapımına 16. YY’da başlanmıştır. Bugünlerde hâlâ Grandük Ailesi tarafından kullanılıyor. Ülkeye gelen diğer Devletlerin Başkanları burada ağırlanıyor. Salonun içi süslü duvar halıları, alçı tavanlar, resimler ve değerli mobilyalarla dolu. Temmuz’un ortasından Eylül’ün başına kadar ziyaretcilere açılıyor saray. Şehrin tam merkezinde bulunan Sarayı gördükten sonra hemen karşısında bulunan çikolata dükkanında sıcak çikolata içmenizi ve hediyelik çikolata almanızı tavsiye ederim.

aylak-adam-seyahat-blog- lüksemburg- grand-ducal-saray

 

 

Yeni Şehir

Adolph köprüsünden geçtikten sonra çağ değişiyor. Tarihi şehirden çıkıp modern bir şehire geliyorsunuz. Burada da bir gezinti yapabilir, cafe ve restoranlarda dinlenebilirsiniz. Burada ayrıca dünyanın en büyük firmalarının bulunduğu alışveriş merkezleri de var.

aylak-adam-seyahat-blog-lüksemburg-şehir-merkez-insan-yürüyüş

 

Sonuç

Lüksemburg’a sadece günübirlik gidebilmistik. Gitmek isteyenlere iki gün ayırmalarını tavsiye ederim. Bizim gidemediğimiz fakat görülmeye değer müzeler de var Lüksemburg’da. Önceden bilgilenirseniz rehber eşliğinde gezmenize gerek kalmaz. Büyük Avrupa devletleri arasında kalmış küçük bir orta çağ ülkesi görmek istiyorsanız Lüksemburg’a uğrayabilirsiniz.

 

 

Gezimden kareler

Bu Blogu paylaş

Merhaba, ben Aylak Adam

Seyahat etmek benim en büyük tutkum! Yeni kültürler keşfetmek, insanlarla tanışmak ve onların hikayelerini dinlemek benim için bir mutluluk kaynağı. Seyahat blogumda seni heyecan dolu maceralarıma davet ediyor, ilginç karşılaşmaları paylaşıyorum. Sürükleyici seyahat deneyimlerimde kendini kaybederek hikayelerimden ilham alabilirsin. Birlikte gezip gördüklerimizi keşfederken keyifli anlara tanık olalım!

Beni instagram´da takip et

Gezi değerlendirmem

Yeme ve İçme
★★★★

Konaklama
★★★★

Aktiviteler
★★★★★

Ulaşım
★★★★★

Yorum bırak

Bu muhteşem bir seyahat ülkesi – orada daha önce tatil yaptın mı? Hangi şehirleri ve yerleri ziyaret ettin? Benimle bu blog yazısının yorumlarında deneyimlerini ve ipuçlarını paylaşırsan çok sevinirim. Mükemmel bir seyahat için ek önerilerin var mı? Deneyimlerin ve ipuçların benim için çok değerli!

0 Yorum

Bir İçerik Gönder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

En son eklenen gezilerim

Budapeşte: Tarih ve Kültürün Buluştuğu Orta Avrupa’nın İncisi

Budapeşte: Tarih ve Kültürün Buluştuğu Orta Avrupa’nın İncisi

Tuna Nehrinin iki böldüğü şehirde bir yakasında bulunan "Budin" ve diğer yakasında bulunan "Peste"nin birleşmesiyle oluşmuştur. Barok ve Gotik mimarisinin süslediği Budapeste’te Osmanlı'ya ait esintiler de bulacaksınız. Bir yanda Rönesans tan kalma binaları gezerken...

Beni takip et