The city divided by the Danube River, was formed by the union of “Buda” on one side and “Pest” on the other side

In Budapest, characterized by baroque and Gothic architecture, you can also find influences of the Ottoman Empire. While exploring Renaissance buildings on one side, you can see tall buildings on the other side. It is rightly called the “Pearl of the Danube.” By the way, it caught my attention in many cities I have visited. When a river flows through the middle of a city, it is undoubtedly beautiful. It gives cities an incredible beauty. Along the city, buildings and glittering beauty that belonged to the Austro-Hungarian Empire draw our attention. Since we are talking about it, I would like to share with you some information that you won’t find anywhere else, not in books or universities: “The only nation that did not attack the Ottoman Empire from behind is the Hungarians.” The coffee culture and the hammam heritage from the Ottoman era still exist. Wherever we went, we were warmly welcomed by the people when we said we were Turks. There is great respect and love for the Turks here.

Sights in Budapest

Danube Panorama (Gellert Hill)

When you climb this hill on the Buda side, you will experience a breathtaking view. A city founded 800 years ago, still standing in all its beauty and grandeur despite fires, earthquakes, occupations, and world wars. From the hill, you can clearly see that it is a medieval city.

Parliament Building

An imposing building constructed at the end of the 19th century to showcase grandeur and independence. Nearly a million precious stones, gold, and red were used in its construction. It is the third-largest parliament building in the world, housing around 700 rooms. It has a beautiful view during the day, but with the lighting in the evening, it becomes a special spectacle.

Danube River Cruise

Just like in any other city, take a 1.5-hour boat trip on the river here too. There are many docking stations. You will be provided with headphones for Turkish translation. Be sure to listen to the history of Buda and Pest.

Széchenyi Chain Bridge

The first and oldest bridge in Budapest, built to connect the two cities and enable transportation. It is also called the Chain Bridge and is the longest suspension bridge in Europe. At the entrance of the bridge, there are two lion statues symbolizing the protection of the city.

St. Stephen’s Basilica

Macaristan’da birçok kilise var ama hiçbiri Peste yakasında bulunan bu bazilika kadar görkemli değil. İçerisinde yaklaşık 10.000 insanın aynı anda bulunabileceği bir şekilde yapılmıştır. Yapımı yaklaşık 55 yıl sürdü.

Andrassy Ut

Budapeste’nin “Sanzelize’si” olarak da bilinir. Meşhur alışveriş mekânlarının ve cafelerin olduğu cadde. Şehrin en ilgi çekici yeri diyebiliriz. Geçmişe ait her dönemi simgeleyen binalar bulabilirsiniz. Burada hem alışveriş yapabilir hem de tarihi bir gezinti yapabilirsiniz.

Kıyı’da bulunan Yahudi anıtı

Bu yeri birçok kimse bilmez. Tuna Nehri’nin doğu yakasında bulunan bu anıtta sembolik olarak metalden ayakkabılar yapılmış ve kıyıya monte edilmiş. Özellikle 2. Dünya Savaşı esnasında Tuna Nehri kıyısında öldürülen Yahudi Macarları için yapımış bir anıt. Biraz mütevazi bir yapıt, ilk bakışta ne olduğunu anlayamayabilirsiniz. Zaten herhangi bir açıklama da yapılmamış. Bilinçli bir şekilde giderseniz bir anlam kazanır.

Estergon Kalesi

Budapest’e kadar gitmişken Estergon kalesini de ziyaret edin. Viyanayı alamadığımız için Osmanlı’nın en batıdaki kalesi Estergon kalesi. Budapest’e 60 km mesafede. 1543 yılında Kanuni tarafından alınmış, 1863 yılında 2. Viyana yenilgisi sonrasında Osmanlı yönetiminden çıkmıştır.

Budapeşte’de Osmanlı izleri

En önemlisi Gül Baba Türbesi ve Caddesi

Budin’i fethetmek için gelen ve daha sonra 10 yıl Budapeste’de yaşayıp vefat eden Gül Baba’nın cenazesine yaklaşık 150.000 insan katılmıştır. Macar halkı tarafından çok sevilen bir dervişti. Türbenin içerisinde tabutu bulunuyor. Bir başka eser de Abdullah Abdi Paşa’nın mezarı. Osmanlı’nın Viyana yenilgisi sonrasında Budin’in düşmemesi için mücadele etmiş ve bu mücadelede şehit düşmüştür. Macar halkı da bu kahramanlığından dolayı kendisi için bir mezar yaptırmış ve üzerine de Osmanca ve Macarca şu ifadeleri yazdırmış: “145 yıllık Türk egemenliğinin son Budin Valisi Abdurrahman Abdi Arnavut Paşa, bu yerin yakınında 1686 Eylül ayının 2. günü öğleden sonra yaşamının 70. yılında maktul düştü. Kahraman düşmandı, rahat uyusun!” yazılıdır. Osmanlı’ya ait bir de Akıncılar mezarlığı bulunmakta. Budapeste’nin Buda kısmında bir de Atatürk ve Türk (Török Utca) caddeleri bulunuyor. Budapeste’de bir de 480 mezara sahip Türk Şehitliği var. Son olarak, Macar Ulusal Müzesi’nde Mohaç Meydan Muharebesi’ni anlatan Osmanlı bölümü var. Osmanlı’ya ait eserleri ve yerleri uzun uzun gezmiştik, ama 7 yıl geçtiği için detaylarını tam hatırlayamadı, hatırladıklarımı paylaştım.